Yeni başladığı işine öyle çabuk adapte olmuştu ki kendisi bile şaşırıyordu kendini bu yeni yolculuğa böylesine sorgusuzca bıraktığına. İlk karşısına çıktığında farkına bile varmamıştı halbuki. Artık sıkılmış olduğu tecrübelerin ardından bu kadar mükemmel bir örnek çıkmış olması akıl alır gibi değildi. Kendinin yeni formunu keşfederken her şeyle birlikte ne kadar uyumlu olduğunu görmek; bir yandan keyif veriyordu öte yandan gerçek olamayacak kadar kusursuzdu. Geride bıraktığı hayatı hiç özlemeyecek kadar tatmin edici bir tecrübeyi tüm varlığıyla özümsüyordu.

Ve korkularıyla yüzleşmesi gereken an geldi. Kendini en iyi hissettiği zamanlarda her ne kadar başarılı olsa da şirketin planladığı yolculukta onun yeteneklerinin bu yolculuğa bir anlam katmadığı açıklamasıyla işine son verildiği haberini aldı. Bu gerçekle tanışıp anlamlandırmak zor olsa da soğuk kanlı bir şekilde bu gerçeği kabullendi. Bu vedanın sadece bir işe son vermek olmadığının farkında olsa da gerekli yerlerde gerekli cümleleri kendisi kuran kişi olarak vedayı kesinleştirmişti.

Veda soğukkanlı ve hissiz olsa da sonrasında geçen zamanda duygularının yoğunluğu giderek artmıştı. Çünkü bu sadece bir işe veda etmek değil, aynı zamanda gelecekte olacağı kişiye en içten şekilde kucak açacağı versiyonuna da veda anlamına geliyordu. Bu ayrılığın ardından yasının tutarken, yeni ortaya çıkmakta olan silüetinin şekillenmesini de merakla bekliyordu. Hayatına yeni anlamlar katacak, yeni tecrübeler…